Ana içeriğe atla

OBİ Günlüğüm



1.gün

Belma hoca ile yapılan etkinlikler tanışmaya ve birbirimizi tanımaya yönelikti. İlk kez bir araya gelen topluluklarda, ismin, çalışılan kurumun ve katılım nedeninin oturulan yerden söylenmesi yerine, tanışmayı farklı etkinliklerle yapmak aslında katıldığımız eğitim/etkileşim programının ana teması olan oyun ile birebir örtüşüyordu. Bir başka deyişle oyunun sadece çocuğun değil yetişkinlerin de işi olduğunu hatırlattı bizlere.  Oyunun her yaşta keyif veren bir etkinlik olduğunu ve en iyi öğrenme yollarından biri olduğunu yaparak yaşayarak öğrendim. yaygın olarak büyüklerin çocukların okula başlama çağı ile artık oyun oynamaktan vazgeçmeleri gerektiğini düşünmelerinin ne kadar yanlış bir yaklaşım olduğunu tartışırken, ailelerin oyunun bir çocuğun hayatında her zaman olması gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerektiğini düşündüm. Çünkü oyun bir boş zaman aktivitesi değil öğrenmenin yolunu açan ve öğrenmeyi kolaylaştıran bir süreçtir.

Bu günün benim için asıl öğretisi ise etkinliklerin rastgele seçilmiş olmayışı belli bir örüntü içinde ve bağlamsal olarak planlanmış olmasıydı. Örneğin kartona yayılmış olan noktalardan herhangi ikisini birleştirmemiz istenmesinden sonra bu etkinlik çocuk kelimesinden oyuna kadar birbirlerine anlamlı bir şekilde bağlanan en az 10 kelime yazmamıza vardı. Buradaki amaç iki nokta arasındaki ilişkiyi vurgulamaktı. Bu iki nokta çocuk ve oyun olduğu gibi çeşitli şekillerde derslerde değiştirilerek uygulanabilir. Örneğin, geleneksel oyunlardan dijital oyunlara 5 anlamlı kelime gibi.

Yapılan tüm etkinlikleri oyun dersini veren bir hoca olarak sınıfımda kullanabileceğimi ve öğrencilerimin özellikle ilk günlerde oyun hakkında görüşlerini belirlememde ve onlara farkındalık kazandırmamda yararlı olacağını düşünüyorum. Tanışma etkinliklerini tıpkı Belma Hoca’nın yaptığı gibi aslında özünde oyunu barındırdığını dersin sonunda ifade ederek derse giriş yapmak öğrenciler için motive edici olacaktır. Dahası oyunla ilgili geliştirilen farklı kuramları her yaptığım etkinlikte öğrencilerimin yorumlamalarını isterim. Örneğin Piaget’nin nesne ile temasın öğrenmeyi güçlendirdiği görüşü yapılan her bir etkinlikten sonra tartışılabilir.

Bu etkinlikler sayesinde ilk günüm çok keyifli geçti. Her ne kadar bu işi uzman olarak yapsamda  her zaman öğrenmem gereken bir şeyler olduğunu fark ettim.



OBİ’de 2. Günüm

Bugün sınıfta bulunan çeşitli oyuncakları gruplar içinde oynayarak başladık. Ardından dijital oyunlarla tabletler yoluyla tanıştık. Grubumuzda her birimizin dijital oyunlarla ilgili bilgisi orta seviyede idi dolayısıyla bazı şeyleri keşfettik birlikte. Ben dijital oyunlara şüphe ile yaklaşanlardanım ancak bu şüphelerim bu eğitimle bir miktar eriyecek gibi. Bir konuya ne kadar olumsuz yaklaşırsanız o kadar çok olumsuz yanlarını görürsünüz. Ben özellikle çocukların sosyal ilişkilerini zedelediğini dolayısıyla iletişim ve problem çözme gibi günümüzde ön plana aldığımız 21. Yüzyıl becerilerini geliştirmediğini savunanlardanım. Ancak bugün yetişkinler olarak elimize verilen bir tane tableti kullanırken problemimizi çözerken konuştuk ve birlikte çözüm bulduk.

Bugünün en önemli öğretisi Menekşe Hoca’nın sözleri oldu. ‘Neden geleneksel oyunlarla dijital oyunları kıyaslıyoruz?’ dedi. Aslında dijital oyunların bir oyun çeşidi olduğu gerçeğini bize hatırlattı. Odaklanmanın dijital oyunların ortak noktası olduğunu düşünüyorum. Bu çocukta dikkat becerisini geliştirmenin önemli bir ayağı. Konsantrasyon süresini de bu oyunların arttıracağını düşünüyorum. Ancak dijital oyunların bireysel olması, pek çok oyunda aşama kaydedince mutlaka ödül olması, İnternet’in kontrol edilmemesi durumunda araya şiddet içerikli oyunların reklamlarının girmesi olumsuz tarafları bana göre. Ancak kontrollü kullanıldığında kayda değer bilişsel katkısı olduğunu düşünüyorum. Bilgi teknolojilerinin süratle geliştiği günümüzde çocukların algılarının en yüksek olduğu dönemde dijital okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi gerekir.
Çoğunu her gün duyduğumuz ancak tanımını hiç yapmadığımız pek çok dijital dünya ile ilgili kavramın anlamlarını öğrendik. Aslında bu kavramları bilmem derslerde çokta işime yaramaz ama kendi genel kültürüm açısından iyi oldu.

Bugün grubumuzla yaptığımız tartışmada dijital yerli olarak tanımlanan bu yüzyıl çocuklarının öğretmenleri ile olan kuşak farkından ve dijital dünyaya olan uzaklıklarından dolayı ‘dijital dil’ geliştirilmesi ve bu eğitimin hem ailelere hem de öğretmenlere verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu eğitim iki kuşak arasındaki farkın kapanacağı görüşüne vardık. Bu konuyla ilgili araştırma projeleri geliştirilebilir.

Kafama takılan bir konu ise dijital oyunların pek çoğunun sonunda yıldız, para gibi bir ödül olması. Acaba bu durum ileride çocuklarda hep bir ödül beklentisi yaratır mı? Bu konu ile ilgili boylamsal çalışmalar tasarlanabilir.

Bugün son olarak Scratch ile tanıştık. Scratch ücretsiz bir program. Bu uygulamayı derslerimde öğrencilerime tavsiye edebilir ve onlardan etkinlik tasarlamalarını isteyebilirim.

OBİ’de 3. Günüm
Bugün dijital oyunlarla geleneksel oyunları karşılaştırdık. Gruplar halinde yapılan etkinlik süre olarak iyi planlanmıştı. Sonuçta iki grupta ‘kazanandı’. Yine aynı noktaya geleceğim; dijital oyunları başkalaştırmak yerinde bir tutum değil, dijital oyunları da bir tür oyun olarak almak ve mutlaka oyun sürecine dahil etmek gerekir düşüncesindeyim. Diğer yandan her ne kadar dijital oyunlar hakkındaki olumsuz düşüncelerimden vazgeçmeye başlamış olsam da geleneksel oyunların başta fiziksel olmak üzere bilişsel, sosyal ve duygusal olarak çocukları hayata hazırlayan temel bir unsur olduğunu düşünüyorum. Yani geleneksel oyunlardan asla vazgeçmeden dijital oyunlara dengeli bir şekilde yer verilmeli.

Bugün OZMO ile tanıştık. Her gün eriyen ön yargılarımı daha da eriten dijital uygulama. Çocukların el göz koordinasyonlarını, dikkatlerini, bilişsel gelişimlerini etkili bir şekilde geliştiriyor. Aslında bireysel görünsede, iki veya daha fazla kişi ile oynanabilir ve çocuklar sabretme, sıra bekleme gibi temel sosyal duygusal becerilerini geliştirebilirler. Nesrin Hoca OZMO’nun yabancı üretim olduğunu söyledi. Uygulama sırasında dil becerileri setini İngilizce olduğu için kullanamamıştık. Tabi yabancı ürün olduğu için fiyatı da yüksekmiş. Bu durumda kendi kültürümüzü de yansıtacak nitelikte  OZMO benzeri dijital oyunların üretilmesi ve ülkemizde her kesimden çocukların yararlanabilmesi için yaygınlaştırılması oldukça yararlı olacaktır. Dolayısıyla öğrencilerimi dijital oyunlar hatta OZMO veya benzeri bir ürünle tanıştırma fırsatı yaratıp okul önceciler olarak dijital ortamlara aktarılabilecek yeni oyun fikirleri üretmelerinin yolunu açabilirim.

Daha sonra BÖTE hocalarımız ile bahçede labirent çalışması yaptık. Bize verilen mesaj bana göre bilgisayar programları olmadan kodlama yapılmasının ne kadar güç olduğu idi. Derslerimde oldukça meşakkatli olan labirent çizimi yerine, öğrencileri gruplayıp, labirentte yol bulmada ne tür komutlar uygulayabileceklerini tartışmalarını isteyebilirim.

Her gün taşlar yerine biraz daha oturuyor. Dijital oyunların olumsuz yanlarından korunduktan sonra sınıflarda, evlerde olmazsa olmaz. Sanırım süre kısıtlaması getirmek ve dijital oyunların muhtemel zararları konusunda öğretmenleri ve aileleri bilgilendirmek en önemli kısım. Bu alt yapı hazırlanıp, gerekli donanım sınıflarda sağlandığı takdirde çocukların kazanımı çok fazla.


OBİ'de 4. günüm


Gün harika başladı. Çeşitli dijital oyuncaklarla tanıştık. Bunları kullanmak dijital dünyaya bir adım daha olumlu yaklaştırdı beni. Üniversitemize kurmaya karar verdiğimiz oyun ve hareket laboratuarımızın dijital malzemelerini bilinçli bir şekilde seçeceğimi düşünmek beni mutlu ediyor. Çünkü burada çok farklı materyalleri görebiliyor, Nesrin Hoca'ya her türlü konuyu danışabiliyorum. Kendisi sabırla her soruma cevap veriyor, sağolsun. Öğrencilerimizi yetiştiriken kurumda çok fazla malzemeye sahip olmanın değil bunları doğru kullanmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Öğleden sonra yeniden kodlama yaptık. Biraz daha konuya hakim oldum. Bilgisayar labında yaptığımız dersler işin teorik kısmını destekliyor. Dolayısıyla orada öğrendiklerimi pek derslerimde kullanabileceğimi düşünmüyorum ama kodlmanın mantığını öğrencilerime anlatmada, edindiğim 'kodlama tecrübesi' işimi kolaylaştıracaktır. Scratch uygulamasını öğrencilerime materyal hazırlamada kullanabilecekleri bir program olarak önereceğim. 

Akşam üstü Esra Hoca ile yaptığımız Facetime uygulamasında Hoca'mız bize dijital oyunların öğrenmede bir araç olduğunu ve çocuğa gelişimsel olarak kazanım sağlaması gereğini vurguladı. Geçen bir kaç günde yaptığımız etkinlikler bize dijital oyunların hangi gelişim alanlarını desteklediğini gösterdi. Esra Hoca'nın 'dijital oyunlarla yaptığınız etkinlikleri sonraki etkinliklerle pekiştirin' demesi aslında dijital oyunların tek başına kullanılmasından ziyade diğer oyunlarla desteklenmesi gerektiği düşüncesini destekler nitelikteydi. esra Hoca'nın vurguladığı bir başka konu ise piyasadaki dijital oyunların eğitim kalitesi idi. ilerleyen günlerde Nesrin Hoca bizlere bu örnekleri gösterecekmiş, gerçekten merak ediyorum. son olarak öğretmenlerin dijital uygulamalar konusunda bilgilendirilmeleri gerektiği konusu konuşuldu ve bunun iyi bir araştırma konusu olabileceği mesajı verildi.

Yorgun ama verimli geçen bir günün mutlu sonu oldu. Gün batımında teleferik, Arif Usta’nın nefis pideleri ve masadaki insanlar harikaydı. 


OBİ’de 5. Günüm

Bugün gruplar halinde dijital oyunları IPAD’ler üzerinden kurcalama ve tanışma fırsatı yakaldık. Hep birlikte oyunların yaş grubuna ve gelişimine katkısını tartıştık. Nesrin Hoca’nın hazırladığı checklist bize yol gösterici oldu. Bu checklisti derslerimde öğrencilerimle paylaşmayı düşünüyorum. Bu etkinlikten sonra bireysel olarak Internet’te çocuklar için hazırlanmış oyunları araştırdık. Devamında bunlardan sakıncalı ve/veya yararlı olanlarına tartışarak karar verdik. İşin kötü tarafı çocuklar için hazırlanan oyunların çoğu erişilmesi kolay, ruhsal zarar verme riski yüksek oyunlardı. Bunlarla ilgili alınabilecek önlemlerle ilgili Sibel hoca çok güzel bir sunum yaptı. Bu sunumda Türkiye’de ve Dünya’da dijital medyanın durumu ve ailelerin farkındalıklarını analiz etme şansımız oldu. Sunum sonunda yapılan dramalarla çeşitli aile tiplerinin çocuklarının dijital dünya ile ilişki seviyesinin ne kadar farkında olduklarını anlayabildik. Bu konular anaokulu öğretmenlerini, aileleri ve öğrencilerimizi çok ilgilendiriyor. Dolayısıyla yapılacak eğitimlerle ailelerin farkındalık seviyelerinin arttırılabileceğini düşünüyorum.

Öğleden sonra Teknokent’te BÖTE hocalarımız bize günlerdir anlattıkları Maker programının alt yapısını incelettirdiler. Tasarımların basılışını izleme ve anlama şansımız oldu. Aslında maliyeti çok düşük ama etki alanı büyük aletlerin kolaylıkla hayata geçebileceğini gördük. Çocuklar için çeşitli eğitici oyuncaklar tasarlanabilir. Buradaki ekip okul öncesi dönem çocukların kendi basit tasarımlarını yapabildiklerini, çok mutlu olduklarını ve etkinlik sonunda ‘Ben maker oldum’ diyerek bağırdıklarını söylediler.

Diğer masada yapılan etkinlik benim için yeni bir fikir oluşturdu. Alkış, alkış..... oyunu daha sonra tahtada kodlandığında bunu okul öncesi İngilizce sınıflarında kodlama örneği olarak kullanabileceğimi düşündüm. Aslında resmi boyamak bile bir çeşit kodlama. Teknoloji yolu ile yapıldığında adı ve süreç biraz karmaşıklaşıyor gibi gözüküyor ama sonuç olarak günlük hayatımızda hep yaptığımız şey kodlama.


OBİ’de son günüm

Bu sabah psikiyatri uzmanı bizlere İnternet bağımlılığı hakkında bir sunum yaptı. Araştırmasında bilgisayarın yaygın olarak evlerde, işyerlerinde, okullarda kullanıldığı buna bağlı olarak internet kullanımının da yaygın olduğu ve maalesef internet bağımlılığının hiçte azımsanmayacak kadar çok olduğunu ortaya koymuş. Bu durum gerçekten endişe verici çünkü bağımlılığın da sebep olduğu bir takım fiziksel ve ruhsal problemler var. Tabi bu duruma vah vah etmek yerine yapılacak ilk iş önlem almak. İşte bu noktada bize verilen eğitim devreye giriyor. Bizlerin birer elçi olup çnce öğrencilerimizi, sonra öğretmenleri ve aileleri dijital oyunlar, internet, mobil uygulamalar konusunda bilinçlendirmemiz gerek. Örneğin sosyal sorumluluk projesi dersinde öğrencilere dijital eğitim konusu başlığı altında, yapılandırılmış bir programı çevre okullarda uygulamalarını, öğretmenlere ve ailelere eğitim vermelerini isteyebiliriz. Küçük adımlar büyük etkiler yaratacaktır.


Maalesef bugün erken ayrılmak zorunda kaldım. Tadı damağımda kalan bu eğitimi hazırlayan başta sayın Prof. Dr. Nesrin Işıkoğlu Erdoğan hocamız olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkürler. Buraya dijital oyunlara karşı önyargı ile gelmeme rağmen eğitimin sonunda bambaşka görüşler taşıyarak ayrılıyorum. Nesrin Hocamız’ın attığı bu küçük adımın etkisinin çok büyük olacağı inancındayım.  Bize eğitim veren tüm hocalarımıza gönülden teşekkürler. Bizim için koşuşturan sevgili asistanlara ve gönüllü eğitim askerlerine çok çok teşekkürler. Sizi çok seviyorum. Bir gün yine bir yerlerde buluşmak dileğiyle.

Yorumlar

Yorum Gönder